Kemikler Şehri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İyiler ve kötüler büyük bir yarış içerisindeler....Hadi ne duruyorsun bu yarışa sende katıl....Gölge avcılarının okulunda doyasıya eğlen...Sende bu oyuna katıl yepyeni arkadaşlıklar ve harika bir eğlenceye katıl....Hepimize iyi eğlenceler....
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 daniel jack blackmond

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Daniel Jack Blackmond
Silah Kullanma Profesörü
Silah Kullanma Profesörü



Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 11/04/10

daniel jack blackmond Empty
MesajKonu: daniel jack blackmond   daniel jack blackmond I_icon_minitimePaz Nis. 11, 2010 11:20 am

Jack her zaman olduğu gibi deri ceketini giymiş son kez aynada kendine bakıyordu. Sıkı bir motosiklet yarışçısı olarak bu geceyi de sokaklarda geçirmeyi planlıyordu. Odasının küçük penceresinden havaya baktı yağmur yağıyordu. Kendi kendine; ''Heyecanlı olacağa benziyor.'' dedi.
-Haklısın. Bu gece yarışa çıkmasanız, tehlikeli olacağa benziyor!
Jack arkasını döndüğünde büyüleyici güzellikteki kız arkadaşını gördü. Onunla kısa süredir çıkıyorlardı. Ama Alice'i etkilemek için uzun zaman çaba harcamıştı. Şimdiyse mükafatını alıyordu.
-Hoşgeldin, aşkım. Bu yarış için endişelenmene gerek yok. Başaracağız.
Jack güzel sevgilisine yaklaştı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu.
-Ayrıca bu gece şans meleğim olmaya ne dersin?
Jack tam Alice'i tekrar öpecekken geri çekilmek zorunda kaldı.
-Hayır, bu gece olmaz. Zaten geç kalıyoruz.
Jack gözlerini düşürdü. Sevgilisini zorlamak istemiyordu. Üzgün ifadesini takındı ve kapıya yöneldi.
..................................................................
-Heyyy! Geç kaldınız. Yarışa az kaldı.Jack ve Alice'in en yakın arkadaşları Jimmy, Zac, Robert ve Angela onları yarışçıların arkasında karşıladılar. Arkadaşlarına göre bu büyük yarıştı. Jack her zaman yarışlarda en iyi olmak için çabalardı. Ama bu kez mükemmeli istiyordu.
-Yarışa!
Yarış için son çağrılar yapılıyordu. Robert ve Jack motorlarına doğru ilerlediler. Yağmur gittikçe hızlanıyor olmasına rağmen umursamaz davranıyorlardı.
Yarış başladığında Jack en önde ilerliyordu. Kendine aşırı güvenini yarışta da sergiliyordu. Hızla ilerlerken bir şeye çarptığını farketti. Diğerlerini geri de bıraktığını görünce biraz yavaşladı. Kulaklarında yankılanan sesin ne olduğunu anlayınca direksiyonu aniden çevirdi.
-Gece Seni Seçti! Ölümün Doğuşun Olacak! Gece'nin tatlı sesine kulak ver... Gece Evi'nin olayları seni içine çekecek!
İz sürücü Jack'i işaretlemişti.
-Lanet olsun! Pis bir wampir olacağım.
Jack haykırışıyla motordaki hakimiyetini yitirdi. Zeminin de yağmurlu olduğu için motor kaydı.
Jack kendine geldiğinde arkadaşları başına toplanmış ona çok yaklaşmadan yüzüne bakıyorlardı.
-Jack işaretlenmişsin!
-Evet, yardım eder misiniz kalkamıyorum.
Arkadaşları ona uzaktan bakmakla yetindiler. Hiç biri yaklaşamıyordu. Jack bu durum karşısında kime güveneceğine karar veremedi. Ne yapması gerektiğini biliyordu. Fakat gece evine gitmek istemiyordu. Bildiği başka bir şey daha vardı: Gece evinden uzak kaldığı her dakika ölüme yaklaşacaktı. Bu düşünce yüzünde belirgin bir değişikliğe neden oldu. Kendisi için bile endişelenmeyen biriyken, şimdi arkadaşları için de endişeleniyordu. Bir wampir olarak onlara zarar vermek isteyeceği en son şeydi.
Bu düşünceler kafasını doldururken sevgilisinin sesi onu kendine getirdi:
-Gece evine gitmeliyiz...
Gözleri Alice'in gözlerine kitlendi. Bakışlarından güç buldu ve ayağa kalktı. Robert kendi motosikletini Jack'e verdi. Motora binmeden önce arkadaşlarına bir bir baktı. Hepsinin bakışlarındaki endişeyi anlayabiliyordu. Son olarak Alice'e baktığında sevgilisi onun için endişelenmekten çok özleyeceğini anlatmaya çalışıyordu.
Çok düşünmeden Alice'e yaklaştı ve son kez sevgilisinin dudaklarıyla buluştu. Her zaman Alice'in kokusundan etkilenirdi. Ama bu kez etkilenmekten daha fazlasını hissediyordu. Ona daha da yakınlaşmak istemesine rağmen ondan uzaklaştı ve motoruna bindi.
Arkasına bakmadan her zamankinden daha hızlı gece evine doğru ilerledi. Gece evinde işlerin nasıl yürüdüğünü az da olsa biliyordu. Birkaç arkadaşının da işaretlenişine şahit olmuştu. Ama daha çok alay eden kimse olmuştu. Arkadaşlarının ona karşı gösterdiği tepki bile canını acıtmıştı. Kim bilir alay edilseydi ne yapardı...
Bir saatten uzun bir yolculuktan sonra dayanamayacağına karar verdi. Önünden geçtiği küçük bir otele girmeyi düşündü. Otele yakın bir yerde motorundan indi. Ceketinin içine giydiği siyah tşörtünün şapkasını başına geçirdi. İşaretinin gizlendiğinden emin olmak için motorun küçük aynasına baktı. Gördüğü işaretten etkilenmişti. Yüzünün kendisine ait olduğundan emin olmak için işaret parmağını ve orta parmağını yüzünde gezdirdi. Alnında hissettiği kaşıntıya dayanamayıp otele girmeye kesin karar verdi. İşaretini görmemeleri için dua ediyordu. Aklından zilyonlarca düşünce geçmesine rağmen içinden ''Kız çocuğuna benzedim'' diye geçirdi.
......................................................
-Bir oda alabilir miyim?
-Ah, tabi.
Resepsiyonda sarışın genç bir kız vardı. Jack'e gülümseyerek bakıyordu. Neyse ki Jack karizmatikti. Kızın aklından yakışıklılığı dışında başka bir şey geçmedi. Kızın uzattığı kırmızı anahtırlıklı küçük anahtarı aldıktan sonra odaya doğru ilerledi. Başının ağrısına ne kadar dayanabileceğinden emin değildi. Gece evini aramayı düşündü. Ama bunu nasıl yapacağını da bilmiyordu. Odaya girince kendisini odanın ortasında duran iki kişilik yatağa attı. Biraz uyuyup yola devam etmeyi düşünüyordu. Fakat uyku onu tamamen esir alınca gece evine dönmesi gerektiğini umursamadı. Kendini uykunun tatlı kucağına bıraktı.
.......................................................
Rüya görüyordu ve bunun farkındaydı. Önce uyanmak istedi. Çok geçmeden rüyada ölemem nasılsa diye rüyasındaki şatoda ilerlemeye başladı. Geniş, uzun bir koridordan geçiyordu. İki yanındaki heykeller eski zamanlara aitti. Jack heykelleri incelerken bir kadın sesiyle irkildi.
-Hoşgeldin, genç adam.
Karşısında duran kadının güzelliği kadar sesi de etkileyiciydi. Ne söylemesi gerektiğine karar veremiyordu. Yanındaki heykeller gibi sessiz ve hareketsiz bekledi. Kızıl saçlı kadın ona giderek yaklaşıyordu. Jack kadının sürekli yükselen kahkalarından ürkmeye başlamıştı. Wampir olmanın her zaman bu kadar berbat olup olmadığını öğrenmek istiyordu.
-Ben Tsi Sgili Kraliçesi, Yüksek Rahibe Neferet.
Yüksek rahibe ünvanını nerede duyduğunu hatırlamaya çalıştı. Ama çok düşünemeden Neferet yüzünün bir karış ötesine kadar geldi. Biranda bu kadar yakınına gelebilmesine anlama veremedi. Jack halen sessiz bekliyor, Neferet'in ne yapacağını düşünüyordu.
Neferet Jack'i kollarından tuttu ve kendine çekti. Jack'in soluğunu içine çekmeye başladı. Birkaç saniye sonra yalnızca soluğu değil ruhu da çekilmeye başladı. Jack hırpalanmaya, Neferet'in kollarından kurtulmak için çırpınmaya başladı.
Çırpınışları rüyasından çok gerçeğe dönünce yataktan düştü. Düşmesi uyanmasına neden oldu. Kendine geldiğinde terlemiş, vücudunun her yeri ağrıyordu. Neler olduğu tekrar düşünmeden motoruna gitti. Tekrar hızla gece evine doğru ilerlemeye başladı. Rüyasındaki kadının yüzü gözünün önünden gitmiyordu. Bütün vücudu ürküyordu.
Jack'in annesi daha o küçükken ölmüştü. Ama sık sık rüyalarında annesini görüyordu. Hatta son yıllarda uyanıkken sesini duymaya bile başlamıştı. Şimdi de annesi kulağına şarkı mırıldanıyordu. Annesinin şarkısı rahatlamasını sağladı. Bir saat daha motoru sürdükten sonra gece evine geldi. Derin bir nefes aldıktan sonra gece evinin kapısına geldi. Kapıda kaslı yapıya sahip iki adam Jack'i inceledi. Sonra adamlardan biri Jack'le birlikte okula ilerledi. Jack neler olduğunu sormak için adama bakınca ağzını açmasına gerek kalmadı.
-Neferet'in geri dönmesi ihtimaline karşı gece evi korunmaya alındı.
-Neferet mi?
Jack başının ağrısına bir de bu çelişkili geleceğinin eklenmesine ne kadar dayanacağını hesaplamaya koyuldu. Ama kendini zaman rüzgarına bırakmaya karar verdi. Her zamanki umursamaz tavırlarını takınacak, yaşamına devam edecekti. Bunları düşünürken önünden gülümseyerek geçen mini etekli sarışın kız Jack'in yeni hayat felsefesinin mükemmel olduğunu düşünmesini sağladı. Artık wampir olmak yolunda ilerleyen bir çaylaktı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Artemis Nerissa KıLes
Admin/Fensel Dersler Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Admin/Fensel Dersler Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Artemis Nerissa KıLes


Kadın Mesaj Sayısı : 83
Doğum tarihi : 24/10/94
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 29
İş/Hobiler : İblislerle Mücadele etmek Hehehe...
Nerden : Brooklyn
Lakap : Artemis veya Ner ...

daniel jack blackmond Empty
MesajKonu: Geri: daniel jack blackmond   daniel jack blackmond I_icon_minitimeC.tesi Nis. 17, 2010 5:56 pm

Uzunluk güzeldi ama daha iyi de olabilirdi.Betimlemeler de fena değildi.Yazım ve noktalama hataların vardı biraz.
Puan:75
Ne olmak istediğini belirt canım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kemiklersehri.yetkinforum.com
 
daniel jack blackmond
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» kayra jessica blackmond

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kemikler Şehri :: Rpg'ye Başlangıç :: Güç seviyesi-
Buraya geçin: