Kemikler Şehri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İyiler ve kötüler büyük bir yarış içerisindeler....Hadi ne duruyorsun bu yarışa sende katıl....Gölge avcılarının okulunda doyasıya eğlen...Sende bu oyuna katıl yepyeni arkadaşlıklar ve harika bir eğlenceye katıl....Hepimize iyi eğlenceler....
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Camille Tory Saverio

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Camille Tory Saverio
Gölge Avcıları
Gölge Avcıları



Kadın Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 13/03/10

Camille Tory Saverio Empty
MesajKonu: Camille Tory Saverio   Camille Tory Saverio I_icon_minitimeÇarş. Mart 17, 2010 6:12 pm

Beyaz kar taneleri bedenine nazikçe düşüyorlardı. Onu incitmek istemiyorlardı adeta. Fakat o kadar soğuktu ki acı çekiyordu bedeni. Yanıyordu teni soğuk zarar vericiydi. Zira bazen istemeden incitirdik birilerini. Regen'in incittiği gibi sevdiklerini.

Çaylaklar soğuktan etkilenmezlerdi fazla. Fakat kar fırtınasının içinde, buzun üzerinde şort ve askılı atlet'ten oluşan pjamalarınızla yatıyorsanız ve üzerinize pamuk misali kar taneleri düşüyorsa biri tarafından kurtarılmayı ummalısınız. Soğuk geçirmez bir çaylak olsanız bile.

Kıvrılmıştı buz tutmuş zemine genç kız. Gözlerini açılmaya zorladı. Beyni bedenine söz geçirdiğinde yeryüzünün bembeyaz bir örtüyle kaplı olması ve bunun neden olduğu aydınlık gözlerini acıttı. Kahverengi gözlerini kısarak etrafına baktı. Ağaçlar üzeri kar ile kaplı, Gece Evi'nin bile üzeri kar kaplı. Görüşü düzelmişti artık sadece beyaz görmüyordu. Ne güzel. Ölmemişim, burası da cennet değilmiş.diye düşündü hayal kırıklığına uğrayarak. Bir an için meleklerin bir hata yapıp onun gibi birini cennete yollayacaklarını düşünmüştü. Cehenneme de razıydı aslında ama o daha ölmeyi bile beceremiyordu.

"Çok kalp kırdın Regen...Telafi edemeyeceğin kadar çok hatan var."
kendi kendine konuşuyordu. Aynı bir deli gibi. Akıldan mantıktan yoksun bir deli. Aslında ancak böyle biri onun yaptığı hataları yapartı. Özenilesi bir hayatı anlık zevklere tercih etmek... Ne kadar aptalca..!

Normalde gül pembesi olan dudakları soğuktan morarmış titriyorlardı. Tüm vücudu gibi zangır zangır.
"En azından..." dedi kendi kendine."En azından beni kimse yargılamayacak burada.."Gülümsedi. Bitecekti herşey sonunda. Mutluydu bunun için. Tanrıça'sına bunun için teşekkür etti. Belki de ihanet etmediği tek kişi Tanrıça Nyx idi.

Kalbindeki acıya rağmen uzun süredir ilk defa huzurluydu. Güzel geliyordu düşünmesi, ruhunun zıttı bir renk olan beyaz ile kaplı bu krallıkta sonsuzluğa adım atmak.

Hissetmemeye başladı vücudunu. Acı yavaş yavaş yok oluyordu. Tatlı bir hissizliğe bırakıyordu yerini. Yalnız olmayı sevmeyen kız yalnız bir biçimde ölüyordu orada. Bunu istemesinin sebebi ise yalnızlığıydı.
Anıları gözünün önünden geçerek huzurunu bozuyorlardı. Vicdanı öbür dünyada kendisini rahat bırakacak mıydı acaba? Ya özlemi..? Her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmadan önceki günlere özlemi.. Sevdiklerine özlemi. Hepsi bitiyor muydu?

Bağırıp çağırdı kız kardeşinin ağlamaklı yüzü gözünün önünde beliriyordu. Elinde Kurabiye adındaki oyuncak ayısı vardı. Aynı bir sinema perdesinden izlemek gibi. Evet ölmek bu olmalı!

En yakın arkadaşı ile kavgalarının yurdu inletmesi gözünün önüne geldiğinde vicdanına laf geçiremiyordu. En ufak konuda bile kavga çıkardığı oda arkadaşı... Onun ne kadar çok özleyecekti.

Annesi kendisinden asla adam olmayacağını söylerdi. Haklıydı...

Son olarak kalbini parçalayan anısı gözünün önündeydi. Ona ihanet ettiğini öğrendiğinde titreyen şekilli dudaklar, yaşlarla dolan mavi gözler. Vücudu hissizdi fakat kalbi değildi. Gözlerinden inmekte olan yaşlar şiddetlendi. Özlemişti. Hem de çok. Çok seviyordu onu. Fakat her şey o kontrol edemeden olmuştu. Aldatmıştı onu. Ian ise Regen'in yalanlamasını tercih ederdi. İnanmaya da hazırdı. Bu daha da üzüyordu genç kızı. Her şey gözünün önünde iken yalanlamasına inanacak bir edası vardı Ian'ın.

Son bir kez onunla olmak için verebileceği tek şeyi verirdi. Ruhunu teslim ederdi ve ne olacaksa olurdu. Umurunda olmayacaktı eğer beş dakika onunla olmasını sağlayacak bir şey varsa.

Bilinci artık yerinde değildi. Her tarafta o beyaz bilinmezlik vardı. Fakat bunun nedeni kar değildi. Evet her hikaye mutlu bitmiyordu ama Regen sonuna geldiği için mutluydu.

"Regen! Regen! Buldum onu Neferet! Burada o!"Ian'ın sesiydi bu. Omuzlarında iki el hissetti. Biri onu kendisine doğru çekti.

"Ian...?"Sesi çok zayıf çıkmıştı.Kahretsin burada ne arıyorsun? "Mantıklı kararlar vermediğinin farkındayım ama bu..! Delilik!"İğneleyiciydi lafı. Başı geriye düşüyordu Regen'in. Tekrar son'a yakın haline dönmek istiyordu."Bitsin artık. Bırak beni Ian.. Bitmesini istiyorum."Soğuk ortam birden sıcakladı. İçeriye girdikleri belliydi. Kendisini bir yerde uzanırken buldu. Gördüğü renk kırmızıydı. Başı yan duruyordu ve kıvrılma pozisyonundaydı. Kendisini doğrulmaya zorladı. Ian'ın hala yanında olduğundan emin olmak istiyordu.

İki büyük el yanaklarındaki ıslaklığı sildi. "Yeter artık.. Son verelim acıya.. Bana değer verdiğini biliyorum." Regen'in soğuk dudaklarına bastırdı genç çocuk sıcak dudaklarını.

Not: Umarım GeceEvi'nde yazılmış olması sorun olmaz. =) İşte gölge avcısı olmak istiyorum nermincim! =)




Güzeldi renklendirmeler güzel uzunluk ve betimlemeler fena değildi.Kutlarım....
Puan:80
Gölge avcısı : Onaylandı
Admin Ashley KıLeS
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Camille Tory Saverio
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kemikler Şehri :: Rpg'ye Başlangıç :: Güç seviyesi-
Buraya geçin: