Kemikler Şehri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


İyiler ve kötüler büyük bir yarış içerisindeler....Hadi ne duruyorsun bu yarışa sende katıl....Gölge avcılarının okulunda doyasıya eğlen...Sende bu oyuna katıl yepyeni arkadaşlıklar ve harika bir eğlenceye katıl....Hepimize iyi eğlenceler....
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Béatrice Bell Night

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Béatrice Bell Night




Kadın Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 27/03/10

Béatrice Bell Night Empty
MesajKonu: Béatrice Bell Night   Béatrice Bell Night I_icon_minitimeC.tesi Mart 27, 2010 4:37 pm

İŞARETLENME


Şafağın sökmesiyle uyanırdı hep... Yine öyle olmuştu o inanılmaz güne girerken.
Yataktan inerken tökezledi, bu pek de iyi bir haber sayılmazdı... 'Ah, lanet olsun. Kim bilir neler olacak bugün.' Bunu kimse bilemezdi elbette... Ama bildiği bir şey vardı, umut ışığı - Peter - onun yanında olduğu sürece mantıklı davranacak ve inandığı yolda yürüyecekti. Ayağa kalktı, büyük ve üstüne Shaquille O'neal' ın bile ulaşamayacağını düşündüğü, ki bu bayağı büyük bir rakam sayılırdı, dolabının orta bölümündeki boy aynasının karşısına geçti ve durup kendine bir baktı. Küçükken kendini çok çirkin bulurdu, ama artık değimişti bu görüşü. Çok güzel, parlak ve yumuşak, görünen açık kumral, hafif dalgalı, göğüslerinin altından beline indikçe artan kıvırcık bukleleri olan uzun saçları vardı. Mavi ve yeşik arasında değişkenlik gösteren büyük gözleri vardı. Kirpikleri ne kısa ne de çok uzun ama kıvrık ve kesinlikle simsiyahtı. Dudakları küçük ve biraz kalındı ve sanki kansızmış gibi açık pembeydi, bu yüzden bir yere çıkmadan mutlaka az da olsa kırmızılık veren bir ruj ya da parlatıcı sürerdi. Burnu çok düzgün değildi ama yine de önceden kırılmış havası vermez ve pek çaktırmazdı yamukluğunu. Teni beyazdı ama bembeyazda değildi ve hoş bir renkteydi. Evet, yine kendisi gibiydi ve işte bir fark yoktu eskisinden. Derin bir oh çekti ve pijamaları ile iç çamaşırlarını hızlıca üstünden çıkarıp küçük ama düzenli banyosuna girdi. Yıkandıktan sonra bornozunu giyip odasına yürüdü. O ana kadar saatine bakmayı unutmuş olduğunu hatırlayıp yatağın yanındaki küçük komodine döndü. Baktı ve saat 08:37 idi.
Şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez halde odanın içinde koşturup giyecek birşeyler aramaya başladı. ya banyoda ya da aynanın karşısında çok oyalanmıştı. oysa birkaç dakika gibi gelmişti ona. Nasıl da akıyordu zaman hiç anlamadan. Bunları düşünürken bir yandan da 'Aman Tanrım, aman Tanrım, geç kaldım! ' diye söyleniyordu kendi kendine. Sonunda dar paça koyu mavi bir kot pantolon ve üstüne beyaz bir kazak buldu. Aceleyle giyinirken unuttuğu birşey olmasın diye ders programını sayıyordu. Hafif kırmızı bir ruj sürdü ve yeni aldığı havalı çantasının içindekileri kontrol edip çantayı kaptığı gibi odadan dışarı çıktı. Merdivenleri inip mutfağa geldiğinde annesi, babası ve hiçbir yere sığmayan erkek kardeşi Alex kahvaltı yapıyorlardı. Onsuz çok daha keyifli olduklarını belli etmek istercesine gördükleri anda yüzlerini buruşturdular. Bunu gördüğü anda sinirleri patlak verdi ve dudaklarını tiksintiyle büktü.
'Aptal muhabbetize dahil olamayacağım, merak etmeyin. Ama neden hiçbiriniz geç kaldığımı haber vermiyorsunuz? En azından benim için bunu söyleyin! '
'Bell, ilk olarak annen ve babanla düzgün konuşmayı öğrenmelisin. Diğer konuya gelirsek, artık sorumluluklarını kendin üstlenebileceğin bir yaşa geldiğini düşünüyoruz. Ve belki de bir ceza senin için hiç de kötü olmaz, ha? ' Babası bu sözcükleri alaycı ve iğneleyici bir ses tonuyla söylemişti. Annesi 'Şimdi bizden özür dile ve okuluna git. Hemen! ' dedi.Bell alay edercesine onlara sırtını döndü ve dış kapıya doğru yaklaştı 'Sizden hiçbir şey için özür dilemeyeceğim, bunu hiçbir zaman hak etmediniz! ' dedi ve kapıyı çarpıp oradan uzaklaştı.Koşar adımlarla caddenin sonundaki okuluna gitti Yeşil ve büyük bahçede hiç çocuk yoktu, ki bu derste olduklarını gösteriyordu. Koşarak okulun içine girip merdivenlerden yukarı çıktı ve sınıfa ulaşınca kapıyı açtı. Nefes nefese 'Özür dilerim, içeri girebilir miyim? ' dedi ve tarih öğretmeni Bayan Grace'ten bir cevap bekledi. Okulun en iyi öğrencilerinden biri olmasının verdiği avantajdan dolayı Bayan Grace 'İçeri gel, Bell ama teneffüste müdür yardımcımız Bay Philip'in yanına gitmeni istiyorum. ' dedi sert bir sesle. Bell içeri girdi ve sırasına - en iyi arkadaşı Angela'nın yanına - oturdu. Angela ufak tefek sarışın, mavi gözlü bir kızdı. Bell onunla yıllardır arkadaştı. Angela erkekler konusunda her zaman kötü olmuştu ki bu yüzden Bell'i biraz kıskanırdı.
Ders bittiğinde Angela 'Hey, neden geç kaldın bu kadar? ' diye sordu kapıdan çıkarlarken. Bell 'Saati kurmayı unutmuşum, o yüzden. ' diye yalan söyledi bu konuda konuşmak istemediği için. Angela, Bell'e baktı ve 'Çok yorgun görünüyorsun, umarım Bay Philip'in yanında da işe yarar bu. ' dedi.
'Umarım, ' ve onda herşey çok hızlı gelişti. Bell tuvalet kapısının yanından geçerlerken bir karaltı gördü. Dikkatle bakınca bunun bir iz sürücü olduğunu farketti, iz sürücü ona anlamsız gelen birşeyler fısıldarken olduğu yerde dondu kaldı. Sözler bittiğinde parmağıyla onu işaret etti ve o bunu yaparken Bell korkudan kafasını eğdi. Ama bu bir işe yaramamıştı. Birbirine karışan Angela'nın garip seslerini duydu daha sonra sesler yokoldu. Kafasını kaldırdığında Angela'nın çoktan gitmiş olduğunu ve ortalıkta kimsenin olmadığını farketti. Koşarak tuvalete girdi ve yüzüne baktı, alnının tam ortasında içi boş, safir renkli bir hilal duruyordu, onu gördüğü anda çığlık atmak için ağzını açtı. Ama bağıramıyordu. En azından bağırdığını sanıyordu ama bir fısıltı gibi çıkmıştı güçlü sandığı sesi. Yere yığıldı, başı çok ama çok ağrıyordu. Bu durumda ne sınıfa ne de Bay Philip'in yanına gidebilirdi. Bunları düşünmekte bile zorlanıyordu. Orada ne kadar kaldığını bilmiyordu ama biraz toparlandığında ayağa kalktı be üstünü başını silkeledi. Beyaz bir kazak giydiği için yaptıklarına lanet okuyup duruyordu. Geniş çantasının içini karıştırmaya başladı. Bir hırka bulda ve ne kadar hoş görünmese de bunu giydi. 'Şükürler olsun. Bugün yaşadığım en iyi şey buydu herhalde... ' Şapka takmaktan nefret ederdi o yüzden hırkanın kapüşonunu kullanmak zorundaydı. 'Sanırım ikinci iyi şeyde hırkanın kapüşonlu olması... Böyle saysam herhalde 10'dan fazla şey çıkmaz... Ah, Tanrım! ' Ne yapacağını düşünürken arkasından gelen kalın ve tanıdık bir erkek sesi, 'Hey, burada ne yapıyorsun? ' diye seslendi.Peter kendinden emin ve havalı duruşuyla tuvalet kapısından Bell'e gülümseyerek bakıyordu. Sert yüz hatları ve beyaz teniyle mükemmel uyumlu olan simsiyah saçları ve büyük, koyu kahverengi güzel gözleri vardı. Kolları fazlasıyla kaslıydı ve boyu çok uzundu. Kısacası Peter kocaman bir çocuktu ve Bell de oldumolası kocaman çocuklardan hoşlanırdı.
'Ah, Peter, ben... Ben çok korktum. '
'Benden mi? ' Aptalca ve yüksek perdeden kahkası çok çocuksuydu.
'Hayır. Benim... Benim gitmem gerekiyor, Peter. '
'Tabii ki, bebeğim... Nereye gitmek istersin? '
'Peter, dalga geçecek vaktim yok. Hem, sen burada ne arıyorsun? '
'Sahadan geldim aşkım, antreman yapıyorduk da... '
'Ah, unutmuşum çok üzgünüm. '
'Senin neyin var Belll? Hiç iyi görünmüyorsun. '
'Hiç... Hiçbir şey... Hiçbir şeyim yok. '
'Hem şu kafandaki saçlarını kapatan şey de ne? ' Bell anlayamadan Peter kapüşonunu kafasından çıkarttı ve donup kaldı.
'Bell? Bu da neyin nesi? ' Korkmuştu ve sesi yavru bik köpeğinki gibi çıkıyordu.
Bell 'Evet, işte bu! Bu yüzden gitmem gerek, Peter. Çok... Çok üzgünüm ama benim bir hatam yok! ' dedi ve Peter'a sarılmak için bir adım attı ama Peter geri çekildi.
'Ne oldu, Peter? Ben yine benim. Benden korkmana gerek yok! Sana birşey yapacak değilim! '
Peter 'Hayır, Bell sen yine sen değilsin. O şey... O şey seni bir ucubeye dönüştürmüş. o yüzden artık bana aşkınmışım gibi davranma! Bunlar hep senin hatan, kendini... Kendini hemen saldın ve toparlamaya çalılşmadın. Ben senin hep yanındaydım ama sen bize bunu yaptın. Hayır, hayır artık biz diye bir şey de yok! O yüzden seni bir daha görmek istemiyorum! ' dedi ve koşarak uzun koridorda gözden kayboldu. Bell şok olmuştu. Sevdiği tek kişi bu kadar sığ ve basit biri miydi? Bell gözlerinden akan yaşlara mani olamıyordu.
'Ah, Tanrım, ben... Beni niye böyle cezalandırıyorsun, ben kime ne yaptım? ' Bunlar çıkıyordu dudaklarının arasından ama kalbi bambaşka şeyler fısıldıyordu. Bell böyle birkaç dakika durduktan sonra kendini toparladı ve kalbinin sesini dinleyerek kapüşonunu taktı. Okuldan çıkıp eve doğru koştu, güneş gözlerini acıtıyordu. Sonunda eve gelebildi, evde sadece annesi vardı.
'Merhaba, anne. '
'Hoşgeldin, Bell. Sabah söylediklerin için cezalısın, ayrıca neden okuldan erken geldin? '
'Hiç, hiç... Biraz rahatsızlandım da. '
Annesi yüzüne bile bakmadan konuşuyordu. 'Tamam, başın ağrıyorsa dolaptan ağrı kesici al, odana çık ve baban gelmeden de inme! '
'Tamam. ' Bell yukarı çıktı, bavulunu aldı ve içine gerekli olduğunu düşündüğü birkaç giysi, iç çamaşırı, makyaj malzemesi ve eşya doldurdu. İşi bittikten sonra eline bir kağıt ve bir kalem alıp zihnindekileri kağıda dökmeye başladı;
'Sözü fazla uzatmayacağım, ben işaretlendim ve gece evine gidiyorum. Eminim çok özlersiniz beni (!) . Size çektirdiklerim için beni bağışlayın ve bu sözüm içinde. Ben kimseye bana çektirdiği kadar acı ve hüzün çektirmedim, eminim. Bundan sonra umarım kalbiniz yeteri kadar hatta fazlasıyla sızlar... Ve unutmayın ki, benim ki her zaman böyleydi. 'Bunları yazdıktan sonra kağıdın altına büyük, kırmızılı-siyahlı kırık bir kalp çizdi.


Not: Gölge avcısı olmak istiyorum canım Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Artemis Nerissa KıLes
Admin/Fensel Dersler Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Admin/Fensel Dersler Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Artemis Nerissa KıLes


Kadın Mesaj Sayısı : 83
Doğum tarihi : 24/10/94
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 29
İş/Hobiler : İblislerle Mücadele etmek Hehehe...
Nerden : Brooklyn
Lakap : Artemis veya Ner ...

Béatrice Bell Night Empty
MesajKonu: Geri: Béatrice Bell Night   Béatrice Bell Night I_icon_minitimeC.tesi Mart 27, 2010 9:19 pm

Güzel bir rp idi.fakat betimlemerden ve birkaç yazım ve noktalama hatasından ayrıca 5 puan da uzunluktan kırıldı
Puan:85

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kemiklersehri.yetkinforum.com
Miké Jéanill Xanlées
Admin/Dövüş Sanatları Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Admin/Dövüş Sanatları Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Miké Jéanill Xanlées


Erkek Mesaj Sayısı : 35
Doğum tarihi : 22/11/95
Kayıt tarihi : 14/03/10
Yaş : 28
İş/Hobiler : Korumak...Savaşmak
Nerden : Los AngeLas...
Lakap : De istediiğini :D

Béatrice Bell Night Empty
MesajKonu: Geri: Béatrice Bell Night   Béatrice Bell Night I_icon_minitimeC.tesi Mart 27, 2010 9:38 pm

Sitede çok fazla Gölge Avcısı olduğundan başka bir grup seçmelisin....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Béatrice Bell Night




Kadın Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 27/03/10

Béatrice Bell Night Empty
MesajKonu: Geri: Béatrice Bell Night   Béatrice Bell Night I_icon_minitimePaz Mart 28, 2010 6:24 pm

Tamam o zaman, bende peri olmak istiyorum Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Artemis Nerissa KıLes
Admin/Fensel Dersler Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Admin/Fensel Dersler Profesörü/Gölge Avcısı Lideri/Güç Seviyesi :100
Artemis Nerissa KıLes


Kadın Mesaj Sayısı : 83
Doğum tarihi : 24/10/94
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 29
İş/Hobiler : İblislerle Mücadele etmek Hehehe...
Nerden : Brooklyn
Lakap : Artemis veya Ner ...

Béatrice Bell Night Empty
MesajKonu: Geri: Béatrice Bell Night   Béatrice Bell Night I_icon_minitimeSalı Mart 30, 2010 1:28 pm

ONAYLANDI.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kemiklersehri.yetkinforum.com
 
Béatrice Bell Night
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Lousie Bell Blakestry
» House of night
» Night Of House

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kemikler Şehri :: Rpg'ye Başlangıç :: Güç seviyesi-
Buraya geçin: